Öğretmen Kevanotun atandığı köy, dönen dolapların, fitne fesadın yurdudur adeta. Köylüler, hem iyi ve temiz hem de cahil ve anlayışsız kişilikleriyle birer bilmece gibidirler.
Öğretmenin önünde iki yol vardır: Ya onları anlamaya çalışarak o temiz yanlarını keşfedecek ya da cahil oldukları için onlardan uzaklaşacak. Kevanot, birinci yolu seçer: Fakat cadıların, cinlerin, insan ve şeytanın sesinin birdenbire karıştığı bu köyde yaşananlar, romanın kahramanlarından Gebrane Baçonun şu sözlerini doğrular: Onların seviyesine inersen, inan ki orada kalır, boğulur gidersin... onların ölçüleri seni kirletecek hoca... Köyün sokakları, sana dar gelecek. O sokaklar, senin içini ecinni labirentine dönüşecek ve oradan çıkamayacaksın...