Dan! Dan! Dan!
Üç kahpe kurşunla kurşunlandı / Halil Hilmi Sakarya / Kanlar içinde toprağa uzandı / Hem talebeydi, hem hoca / Minicik öğrencilerinin gözleri korkudan kocamandı / İşte can öğretmenleri, gözlerinin önünde kurbandı / Sene 1978, günlerden Çarşamba, / Ve Ecevit Başbakandı...
Basın toplantısı yapıyordu vilayette / Yanında put gibi duran Pol-Der´ci İrfan´dı. / Faşizmden kurtardık vatanı derken / Kozan Kalesine / Komünist bayrağıydı çekilen / Halil Hilmi Sakarya zaten / Kaç kere ölmüştü kahrından / Ama ölürken içi bir daha yandı...
Ana yüreği demişler kardaş, ana yüreği / Yiğit Halil´nin kara haberini alınca anası nasıl dayandı / Ne bilsin bu acıyı ana olmayan / Bayan ki adı Rahşandı / Üç liseli kurşunlarken Halil´i / Bir başka liseli Türkiyem´de başbakandı / Her yerde akan kaan, kaan, kandı. Maksatları Sakarya´yı da kızıla boyamaktı
Başımızda uygur, özgürlükçü, yansız, hümanist / Bir başbakan vardı... Halilim, Hilmim, Sakaryam. Kızardı kulaklarına kadar, Amborgo, anarşi, Kıbrıs planı laflarından / Ölmek daha iyi dedi, topraklara uzandı / Ecevit başbakandı.
(Arka Kapak)