Sanat hemen daima yanılsama üzerine kuruludur; ama bu, sanatkarın ya da sanat eserinin yanlış anlaşılmasından, yanlış algılanmasından tümüyle farklı bir şeydir. Sanatkar gerçeği bildik şekillerde ele alıp onu yine alıştığımız bir ´´ustalık´´la yansıtmaya kalkarsa, buna sanat eseri dememiz için hiçbir yoktur. Has sanatkar, gerçeği herhengi bir şey gibi kabul edemez. Dylan Thomas´ın deyişiyle, ´´Ortaya çıkmayı başarabilmiş her şiir, dünyanın bütün anlamına bir katkıdır. ´´Zira hiçbir şiiir ya da daha genel tabirle sanat eseri, ne dünyanın bütün anlamını kökten değiştirebilir ne de bu bütünde önceden hazır ve boş olan bir yere yerleşir.
Bugün Türkiye´de, özellikle şiir çeresinde dönüp duranlar, şiirin gürleşmesinin önünde ayrıca birer engeldir. Aslında bu ülkede şaire hep bir yer açılmış ve açılmaktadır. Öte tarafta, bu´´yer´´, dünyanın bütün anlamına katkı olabilecek şiirin filiz vermesine uygun bir yer değildir. Zira, ´´dünyanın bütün anlamı´´, bu ülkenin okumuşlarının birbirlerine yaklaşmasını, birbirleriyle tartışmasını veya anlaşmasını sağlayacak bir medium olmaktan uzaktır.
(Arka Kapak)