Toplumsal ve siyasal çatışma yok olmuş, akıl bunalımda, eleştiri anlamını yitirmiş, entelektüleller ne olursa olsun, uyar söylemiyle ya iktidarın sıcak kucağına oturmuş ya da sırça köşklerine çekilmiş. Tüketimin ve anlık zevklerin tutsağı, ortak sorunlara tepkisiz, küstah ve konformist bir insan tipi yaratılıyor. Çağımız, bulanık, tembel bir genelleşmiş konformizm çağına dönüşmüş. Cornelius Castoriadis, felsefenin sonunun ilanıyla birlikte miskinliğine bir kılıf uydurmanın rahatlığı içindeki Batı düşüncesini yeniden canlanmaya davet ediyor. Yazgımızdan kendimizin sorumlu olduğunu hatırlatarak, adı ve niteliği ne olursa olsun, ulaşılmaz bir öbürünün Yasa`sına boyun eğmekten vazgeçerek, özerk toplum tasarısını gerçekleştirmek için harekete geçmemizi öneriyor.