Farklı olmanın, azınlıkta kalmanın, devlet-birey ve cemaat-devlet ilişkilerinin belleklerde yer eden sonuçları en belirgin şekilde İstanbul´da insan mozaiğinin dağılmasında görüldü.
Daha sonra gündeme gelen, moda olan nostalji ve gusto edebiyatı örnekleri ise yüzeysel değerlendirmelere dayanan ağıtlardan öteye ne yazık ki gidemedi. İstanbul´u anlamaya, sevmeye, yaşamaya yeterli olamadı.
Yazar bu çalışmasında dünkü İstanbul´u tanıkların ağzından aktararak İstanbul´un tarihinden buruk tablolar çiziyor.