İpek Yolu, hiç kuşkusuz uygarlık tarihi içinde çok önemli bir yere sahiptir. Bu kervan yolu adını Çin`den gelen ve taşınan başlıca mal olan ipekten almıştır. Akdeniz kıyılarından eski Çin`e kadar Asya`yı baştan başa katetmiş olan bu yol hemen hemen 15 yüzyıl boyunca doğuyla batı arasında çok önemli bir ticaret yolu olmuştur. Aynı zamanda çeşitli dinlerin, çeşitli kültürlerin, çeşitli düşüncelerin birbirleriyle karşılaşmalarına ve karşılıklı etkilenmelerine olanak sağlamıştır. Denilebilirki eski Yunan, İran, Hint ve Çin uygarlıkları birbirleriyle bu yol üzerinde buluşmuşlardır. Hindistan`da doğan Budacılık bu yol üzerinden Uzak Doğu`ya, Orta Asya`ya yayılmıştır.
Dunhuang, işte bu uçsuz bucaksız kervan yolunun iki ayrı yol güzergahında, hem gidiş hem dönüş yolundaki kavşak noktasından, kervan durağından birisiydi ve o yüzden çok önemliydi. Dunhuang bölgesi Çin, Batı Asya ve Avrupa arasındaki ticaret ve kültür akışında önemli bir rol oynuyordu. Aynı zamanda bu bölge Budacılığın ve Taoculuğun yerleşim alanlarıdan da birisiydi. Ünlü Bin Buda Mağaraları bu bölgededir. Bu kitaptaki efsanelerin çoğu da bu öğretilere aittir. Bir zamanlar Türklerin de hakimiyetinde kalmış bu bölgenin efsaneleri, yalnız efsanelerle ilgilenen okuyucuların değil, Orta Asya tarihinin kültürel, dinsel yapısıyla ilgilenen okuyucuların da ilgisini çekecektir.
(Arka Kapak)