Hz. Peygamberin hayatına baktığımızda şu gerçekle yüz yüze geliyoruz: O tüm savaş öncesi hazırlıkları, genel uyanıklığı, güç dengelerini, savaş düzenini hesaba katarak savaşın en ince taktik ve stratejik kurallarına riayet etmiş, saf bağlamış, savaşın mantıksal/manevi bilimsel gücüne, savaşın asıl ve detayına ilişkin kurallarına uyduktan sonra düşman karşısına çıkmıştır.
Arka Kapak Yazısı
Hz. Peygamber'in hayatına baktığımızda şu gerçekle yüz yüze geliyoruz: O tüm savaş öncesi hazırlıkları, genel uyanıklığı, güç dengelerini, savaş düzenini hesaba katarak savaşın en ince taktik ve stratejik kurallarına riayet etmiş, saf bağlamış, savaşın mantıksal/manevi bilimsel gücüne, savaşın asıl ve detayına ilişkin kurallarına uyduktan sonra düşman karşısına çıkmıştır. Bu askerî, ekonomik, politik, toplumsal ve bölümsel ön hazırlıkları bitirdikten sonra Allah'a yönelerek dua etmiştir. Yaşamlarını hep toplumsal sorumluluğa adayan kimseler; kendi toplumlarında olumlu işleri sürdürmek için bu şekilde dua etmişlerdir. Şüphesiz Müslümanlar ümmeti oldukları Peygamber'in Bedir Savaşı'nda zırh giymesinin, Uhud Savaşı'nda vadiye elli okçu yerleştirmesinin ve Hendek Savaşı'nndan bir-iki ay önce elinde kazma, kürek hendek açmasının da birer dua olduğunu anladıklarında içinde yaşadıkları karanlığı aydınlığa dönüştüreceklerdir.