Sofokles, Shakespeare, Ibsen, Çehov, Sartre, Brecht, Harold Pinter... Batı tiyatrosunun 25 yüzyıllık serüvenine imza atmış dram ustaları. Bizden de iki demir leblebi yazar: Vüs´at O. Benzer ve Vasıf Öngören. Ayşegül Yüksel, bu yazarların oyunlarını irdeleyerek onların dram sanatının gizini nasıl çzödüklerini araştırıyor.
Bir tiyatro yapıtı, ne şiir gibi onlarca kez okunabilir ne de alımlaması, roman okurken olduğu gibi uzun bir süreye yayılabilir. Üstelik, alımlayıcısının yazılı metinle baş başa olduğu sere serpe bir ortamda tüketilmez. İzleyici topluluğu karşısına canlı olarak çıkarılacak ve alımlayıcı ile olan ilişkisini ortalama iki saat içinde kuracaktır. Ustaca yazılmış bir oyun, tıpkı bir müzik yapıtı gibi -eşzamanlı olarak işleyen- ´uyumsal´(armonik) ve ´ezgisel´ (melodik) özellikler taşır. Tiyatro tadı, işinin ustası bir yazarın, bu iki düzlemde yaptığı ´büyülü´ işlemle oluşur.
Ayşegül Yüksel, Antik Yunan trajedisinden epik tiyatroya ve absürd tiyatroya uzanan bir çizgide yer lana on oyunu incelerken, yazarların yapıtlarını ezgisel/uyumsal düzlemde nasıl kodladıklarını araştırıyor. Amacı içerik-biçim arasındaki bağıntının izini sürerek yapıtların ´kodlanmış bir bütün´, bir ´dizge´ olma özelliğini ortaya çıkarmak.
İncelemelr, dram tarihi içinde kronolojik bir sıra izliyor. Ancak, bunun yanı sıra, birbirinden bağımsız olarak okunabilme kolaylığı da içeriyor.