Siz hiç Dolambaç Ağacı diye bir şey duydunuz mu? Sizi bilmem ama ben duymamıştım.
Her şey, bahçede oturduğumuz o gece başladı. Barlas amcanın muzip bir tavırla, Sana bir sır vereyim mi? dediği gece.
Sırlara bayılırım! diye kikirdediğimi hatırlıyorum. O da, Okaliptüs ağacımız, Dolambaç Ağacına dönüşmüş! diyerek gülmüştü.
Dolambaç Ağacı mı? demiştim şaşkınlıkla. Hı hı... diye kafa sallamıştı. Barlas amca, karşı kıyıdaki palmiyelerden birine umutsuzca âşık olan bir ağaçtan söz ediyordu. Üstelik kafası estikçe şiir açan bir ağaç!
Sonunda, o fıttırık ağacın gizemini çözdük. Nasıl mı? Çalgıcı Böcek Sokağının çocuklarıyla el ele vererek...