gözlerini ta içinden, iyice gördü. Geceleyin denizlerin derinliği gibi hem kapkaraydı, hem de yine o derinlik gibi siyah ve nemli bir nurla parlıyor; koyuluğu, kuytuluğu gönlüne latif bir uyku başlangıcı gibi rahatlık duyuruyordu. Bu gözler dinlendirici, yumuşak ve bir yaz ikindisinde panjurları indirilmiş bir oda kadar sükûnet vericiydi: İnsana temiz bir yatağa uzanmak, tatlı düşüncelere dalmak, güzel şiirler ve besteler dinlemek, çiçekler koklamak ve teması zevkli bir şeyler okşamak arzusu veriyordu.
Refik Halid Karay, 1950lerin başında, Arabistanda Türk Konsolosluğuna atanan bir kâtibin eşi olan Nurperi ve onun cazibesine kapılan farklı karakterlerin iç dünyalarını dönemin yerel ve sosyal yaşantısından renkli kesitler vererek anlatıyor. Dişi Örümcek, kadın erkek ilişkilerinin ve tarafların birbirlerine karşı bakış açılarının irdelendiği, güven, hırs, aşk, tutku ve nefret temalarının işlendiği, sinema filmi tadında sürükleyici bir roman...
1888 yılında Beylerbeyinde Serveznedar Mehmed Halidin oğlu olarak doğan Refik Halidin anne tarafı Kırım Giraylarına dayanmaktadır; baba tarafı ise 18. yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnudan İstanbula göçen Karakayış ailesindendir. Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i Hukukta okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır. Kısa sürede hiciv yazılarıyla üne kavuşmuş, Fecri Âti edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. Kirpi adıyla yazdığı taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolunun çeşitli illerinde beş yıl sürgüne gönderilmiş, ancak I. Dünya Savaşının son yılı İstanbula dönebilmiştir. Dönüşünde Robert Kolejde öğretmenlik, Sabah gazetesi başyazarlığı, iki kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu süreçte Aydede mizah dergisini çıkarmıştır.
Siyasal yazıları ve görüşleri nedeniyle memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halepe yerleşerek yayımladığı Vahdet gazetesindeki yazıları ve çalışmalarıyla Hatayın Türkiyeye bağlanmasına katkıda bulunmuştur. 1938de yurda dönen Refik Halid, dergi ve gazetelerde günlük yazılar yazmış ve 20 kadar roman kaleme almıştır.
Meşrutiyetten Cumhuriyete uzanan zaman dilimini, güçlü gözlem yeteneği ve dilinin zenginliğiyle farklı türlerdeki eserlerine taşıyan Refik Halid, Memleket Hikâyelerinde Anadolu gerçeğini; Gurbet Hikâyeleri ve Sürgün gibi eserlerinde, derin memleket hasretini edebiyatla buluşturmuştur. Yazarın, Ago Paşanın Hatıratı, Kirpinin Dedikleri gibi mizah eserlerinde; Bir Avuç Saçma, Makyajlı Kadın gibi kroniklerinde; Minelbab İlelmihrab ve Bir Ömür Boyunca adlı hatıratlarında, çok yönlü ve renkli anlatımı, sosyal-siyasal ortamın resimlendirilmesini sağlar. Anahtar, Nilgün, İki Cisimli Kadın, 2000 Yılın Sevgilisi, Bugünün Saraylısı gibi romanlarında ise sürükleyici kurgular içinde tasvir yeteneğiyle yaratıcılığını birleştirerek, genel olarak bireysel ilişkileri ve özel olarak da kadın-erkek ilişkilerini mekân-zaman boyutlarında derinlemesine ele alır, romanların geçtiği dönem ve mekânlara ait ince detaylara yer vererek anlatımını zenginleştirir.
18.7.1965 tarihinde İstanbulda ölen yazar Refik Halid, muhalif kaleminin keskinliği, temiz İstanbul Türkçesi, renkli anlatımı, tasvir gücü ve yaratıcılığıyla, Türk edebiyatının en güçlü isimlerinden biridir. Yazar bütün eserleriyle yayınevimizdedir.