Dinin ve devletin artık eski refleksleri referans almalarının olanaksız hale geldiği bu ortamda, hem yerleşik kimlikler tartışmalı hale gelecek, hem ifade edilmemiş kimlikler su yüzüne çıkacak, hem de çoğu kimseyi şaşırtacak yepyeni kimlikler ortaya çıkacaktır. Bu kimlik mahşerinin durulması, kimliksizlerin kendilerine ne pahasına olursa olsun bir kimlik kapma ve bunun uğruna ölme telaşesinden kurtulmaları, hiçbir kimliğin kutsal olmadığının, hiçbir kimliğin diğerlerinden daha az ya da çok değerli olmadığının anlaşılabilmesi için, öncelikle dinin ve devletin kimlik sorunlarını çözmeleri, normalleşmeleri, kısmiliklerini kavramaları ve buna razı razı olarak içselleştirilmeleri gerekiyor.
Her söz bir iddiadır ve iddialar, çürütülsünler diye vardırlar. Ebedi sözün olmadığına inananlar, bu kitaptaki iddiaları bol bol tartışmaya davetlidirler.