İslam´ın temel prensiplerini (akıl, iman, amel) bütün dünya işlerinde ve hayatın her kademesinde tutarlılık, düzenlilikle işler hale getirmek gerekir. Milyarları bulan bir nüfusa sahip islam aleminin, ortaya koyduğu perişmanlık, dağınıklık, vurdum duymazlık ve fark edememezlikten kurtulup dünyaya kendini kabul ettirebilmesi, ilim ve irfan sahibi olmaktan başka bir yolla mümkün değildir. Günü kurtarmaktan başka düşüncesi olmayanlarla değişimin ve dönüşümün olması beklenemez. Son asırlarda İslam´ın sadece yurdumuzda değil, diğer bütün müslüman ülkelerde de anlaşılmadığını söylemek biraz güçse de, tam manasıyla anlaşıldığını idda etmekte imkansızdır. Niketim şartlar ne kadar tahammül edilemez derecede ağır, ne kadar çeşitli ve ne kadar alehyte olursa olsun, Müslüman ülkelerin düştükleri bugünkü hali, islam ve iman mantığı karşısında makul görüp, bu durumlarına hafifletici sebepler bulmaya gayret etmekv e başka türlü izah şekilleri bulmaya çalışarak onları mazur görüp ve göstermek asla mümkün değildir.