19`uncu yüzyılın sonlarından 20`inci yüzyılın son çeyreğine kadar olan zaman dilimi içinde akıl, bilim, rasyonellik, nesnellik vb. kavramlar gerçekliğin ölçütü olarak ön plana çıkarken; öznellik, irrasyonalite, otorite gibi kavramlar da dini temsil eder olmuştur. Öte yandan oldukça özet bir biçimde verilen bu süreç özellikle 60`lı yıllardan sonra tam tersi bir istikamet almıştır. Bu dönemde kıtasal felsefe içinde öznellik, sinizm, tarihsellik vb. kavramlar daha fazla yer edinmiş, bu gelişmeye paralel olarak da dini epistemolojide fideizmi andıran yaklaşımlar daha rahat bir biçimde dile getirilir olmuştur. Bu çalışmada ele alınan konu da Kierkegaard ve Wittgenstein`den hareketle fideizm düşüncesi ve yine bu görüşün çağdaş düşünürler tarafından geliştirilen versiyonlarıdır.