Türkiye`de devletçi zihniyet sanıldığından çok daha köklü, yaygın ve derin. Bu ülkenin kültürel toprakları devletçi zihniyetin yeşermesine ve gelişmesine çok müsait bir zemin teşkil ediyor. İnsanlar sağdan veya soldan, dindarlıktan veya ateistlikten, köylülükten veya şehirlilikten, geleneksellikten veya modernlikten, nereden ama nereden kalkarlarsa kalksınlar, sanki bir kadermiş gibi, sonunda devletçi zihniyetin bir türünde kendilerini buluyorlar. Devletçi zihniyeti ciddi anlamda ve sadece felsefi bakımdan değil ama küçük büyük günlük sonuçları bakımından da reddeden ve sorgulayan zihinler pek az.
Atilla Yayla, Devletçi Zihniyet ve Piyasa Ekonomisi`nde İslamcı sosyal demokrat, sosyalist devletçilerin argümanlarından bazılarını ele alıyor. Neden yanlış olduklarını ve hangi zararlı sonuçlara yol verebileceklerini tartışıyor. Piyasa ekonomisiyle aynı anlamda kullandığı kapitalizmi ahlaki, mantıki ve faydacı gerekçelerle savunuyor. Aydınların kollektivizm saplantısının kaynaklarını ayrıştırmaya ve sonuçlarını sergilemeye gayret ediyor. İstisnai bir yazar ve istisnai bir kitap.
(Arka Kapak)