Thomas Faist`in editörlüğünde hazırlanan bu çalışma, Türkiye ile Almanya arasında yoğunluklu olarak son kırk yılda ortaya çıkan ulusaşırı alanın siyasal, toplumsal, iktisadi, kültürel, dinsel ve etnik açıdan ayrıntılı bir analizini yapmaktadır. Bu ulusaşarı alanın özneleri olan ve Türkiye`de `Almancı`, Almanya`da ise `yabancı` olarak önyargılı bir şekilde tanımlanan insanlar, her iki ülke sınırlarını aşan siyasal, toplumsal, iktisadi ve kültürel pek çok oluşum gerçekleştirmişlerdir. Bizler, bu insanların ortaya çıkardıkları sınıraşan oluşumlara zaman zaman tanık olmaktayız. Bazen gazetelerde övgü dolu başlıklarla onların Almanya`da artık `Türk patronlar` olduğunu görürüz; bazen Türkiye`de kimilerince rol model olarak algılanan medyatik pop starlarının Almanya doğumlu oldukarını işitiriz; bazen haftada iki gün için Türkiye üniversitelerinde ders vermeye gelen Türk profesörlerini duyarız; bazen Almanya`daki Alevi derneklerinin çalışmalarından haberdar oluruz ve bazen Milli Görüş örgütünün seçim zamanında binlerce insanı oy kullandırmak amacıyla uçaklarla Türk havalimanlarına taşıdığına şahit oluruz. Bütün bu gelişmeler, Türkiye ile Almanya arasında ortaya çıkan ulusaşırı alanda cereyan etmeketedir. Bu ulusaşırı alan, ne sadece Türkiye`den ne de sadece Almanya`dan bakmakla tam olarak algılanabilir. `Üçüncü alan` kategorisine girebilecek bu alanı algılamak, anlamak ve anlatabilmek için bu alanın içinde bilimsel çalışmalar yapmak kaçınılmazdır.
(Arka Kapak)