Bazı şeylerin hayali güzeldir, kendisi değil...
Her şey bir hayalle başladı aslında. Önce aşkı hayal ettim. Sonra bir âşık ve hayalime aşk ettim sonra. Sana anlattıklarım bir hurafeye dönüşmüş garip bir mezarın hikâyesi... İnanmak zor belki, lakin inanmamak daha zor.
İstanbul; aşkın gönle düştüğü şehir, aşkın hayalle örtüştüğü, ölümle buluştuğu şehir... Her taşında bir aşkın izi var. Aşk var kâri, aşk var. Şükür ki var. Ve ben işte İstanbul'un bu aşklarının efsaneye düşmüş hâlini anlattım sana.
Aşk... Ve ölüm... Ve hikâye... Bil ki aşk için gönül lazımdır, gönlü bilmek lazımdır ve bilmek için de ölmek lazımdır. Demem o ki aşk gönlün, ölüm de ömrün zekâtıdır. Ve aşk gönlün; ölüm de ömrün kirini alır da gider.
Bu yazdıklarımın hepsi doğrudur demiyorum sana. Doğru ve gerçek olanları da var elbet. Lakin ben yalnızca hayal ediyorum. Zira bazı şeylerin hayali güzeldir, kendisi değil.
Fatih Duman, Dem'de, sizi, Telli Baba'nın gizem ve hüzün dolu öyküsünü okumaya davet ediyor...