Kudüs 19. yüzyıl başında, surlarla çevrili dar yerleşiminde, az miktardaki nüfusuyla geleneksel bir kent olarak karşımıza çıkar. Hiç şüphesiz ki Müslümanlar için dini önemi dolayısıyla, Osmanlı saltanatı şehre belli bir önem atfetmektedir. Ancak bu dönemde kenti eyalet ekonomisi için önemli bir merkez olarak görmek, ya da bir bölge gücünün veya Osmanlı iktidarının siyasi merkezi olarak kabul etmek mümkün değildir. Öte yandan, yüzyılın ikinci yarısı Kudüs´ün tarihi evriminde tümüyle yeni bir safhadır; kentin niteliklerinde, bölgesel pozisyonda ve merkezi hükümetle ilişkilerinde önemli değişiklikler meydana gelmiştir.
(Arka Kapak´tan)