Dede Korkut Kitabı, Oğuz Türkleri'nin bilinen birkaç eski destâni anlatılarından biridir. Seksen yılı aşkın bir süredir üzerinde çalışılan; yayınlar yapılan; tartışmalara, uluslararası bilimsel toplantılara konu olan bu kitap bu kez çok yeni bir okuyuş ve düzeltmelerle yayımlandı. Dede Korkut Kitabı, bugün geniş bir coğrafyada yaşayan Oğuz boylarının destani metinlerinden biridir. Oğuzların tarihinden, inançlarından, geleneklerinden anlatının olanakları ölçüsünde söz eden bu tür eski yapıtlar, Oğuzname olarak anılırlar. Bu yüzden Dede Korkut Oğuznameleri diye de adlandırılan bu yapıt, Oğuzların gündelik yaşayışının, birey, aile, boy ve dış dünya ile ilişkilerinin de canlı örneklerle yansıtıldığı öykülerden oluşur. Dede Korkut Oğuznameleri, eldeki yazmalardan kaynaklanan sorunlar yüzünden okunması ve anlaşılması güç metinlerden biri olarak değerlendirilmiştir. Türkiye'de seksen yılı aşkın süreden beri bir dizi araştırmacı ve bilim adamı bu kitabı, yeni okuyuşlarla yayımlamış ya da metne ilişkin sorunları tartışarak öneriler sunmuştur. Kitabın bilinen iki yazması, Türk dili uzmanları Semih Tezcan-Hendrik Boeschoten ikilisinin emekleriyle, Eski Anadolu Türkçesinin özellikleri korunarak ve açık ya da saklı birçok sorun büyük ölçüde çözümlenerek yepyeni bir okuyuşa kavuştu. Böylece, bu okuyuşun ardından gelebilecek yorum zenginleşmesinin de önü açılmış oldu. Dede Korkut Oğuznameleri, eski bir metni doğruya en yakın biçimde okumanın, dil bilgisi yanında başka donanımlar da gerektirdiğini açıkça ortaya koyuyor, metni ileride yeniden ele alacaklar için önemli ipuçları sunuyor.
Tadımlık
Bu metnin yayını üzerine
Biz bu yayında metinleri birleştirmedik. İki yazmada bulunan Oğuznameleri ayrı ayrı yayınlıyoruz. Metinleri Eski Anadolu Türkçesinin fonolojisine uygun olarak okumaya çaba gösterdik. Açık sorunların bir kısmını çözdüğümüzü sanıyoruz. Birçok saklı sorunu ise ilk kez bu metin yayınıyla ortaya çıkarıp çözümlediğimiz, hiç değilse üzerinde düşünmeye değer çözüm önerileri getirdiğimiz kanısındayız. Şu noktayı önemle vurgulamak istiyoruz: Bu yayında saklı sorunlar (görünmeyen, gizli yanlışlar) kalmasın diye elimizden gelen çabayı gösterdik. Yine de kalmış olabilir. Okuyucu, şüphe duyduğu her yerde başka çözümlerin de söz konusu olabileceğini düşünmeli, metinleri eleştirel bakışla okumalıdır. Bu yayında metin onarımı yapılmıştır. Çünkü yanlışla dolu olduğu apaçık belli olan metinleri, sadece yazma nüshalara sadık kalmak kaygısıyla, tekrar tekrar yanlışlarla dolu olarak yeniden yayınlamanın bir yararı yoktur. Önemli olan yapılan her onarımın gösterilmesi, açıklanmasıdır. Yine de metin onarımında en az değişiklik ve en az ekleme yapma ilkesine bağlı kaldık. Özellikle manzum parçalarda, koşutlukları, hece ölçüsünü ve kimi yerde uyağı göz önünde tutarak çok daha fazla onarım yapmak olanağı vardı ve bu zor olmayacaktı. Fakat zorunlu durumlar dışında bu yola gitmedik. durmadan tekrarlanan kimi nokta yanlışları dışında metinlerde yaptığımız her türlü değişikliği, çıkarma ve eklemeyi belirttik. İki yazmada da yer alan metinleri birbiriyle karşılaştırıp birinde eksik olan ötekinden tamamlamak yoluna da ancak gerçekten zorunlu durumlarda gidilmiştir. Çünkü iki nüsha arasındaki ilişki büsbütün belirgin değildir.