Nefesi kokan bir denizatı mıyım ben ya da bir komedi filminin en baba esprisi finale doğru seyirciyi elleriyle boğan çok önceden alınmış bir karar gibi yaşıyorum bir adım eksik atsam hatıralarım, acılarım ayaklanıyor ne dağı tanırım ne de içimdeki aşk tavşan küçük İskender'in yeni şiir kitabı Ciddiye Alındığım Kara Parçaları Yapı Kredi Yayınları'ndan çıktı. Ve o, yine tabiatın gülümsemesini aşkın karanlığında selamlıyor.
Tadımlık
pısırık
Bir benzerlik var göle düşen kayalıkla
mezartaşlarına konan
martı heykelleri arasında
Hani diyorum bir akşamüstü kalksam
gitsem çocukluğumun geçtiği
ormana
saçlarımı tarar mı yine ağlayarak maymunlar
terapi
Görevinin bilincinde suçum
tatlıya bağlanmayacak asla
fenalığımın görüntüsü
Uzanıp bakıyorum da çatılardaki
gangster kedilerin aşk hayatlarına
ileriye doğru adam gibi bir öç örtüsü
içimde bir leylek bir leyleği öperken öleceğim nü
peçete
Karanlık elyaf kadifesini aralıyor
engin kekliğin
zülüf zülüf içinde
Bir buruşukluk bu
hayata sığdırılmaya çalışılan
kırık dökük vesvese
ve sabaha karşı tüm kentte yükseklik korkusu
burç
Yorucu böceklerin yaşlanışlarında
gizli durur mu acaba
bir sineğin gidip gelip cama çarpışı
Ve aslında insandan sonra hayat var mı
diye sorar mı bir çocuk
tanıştığı ilk manolyaya
yelelerine güneş takar mı çapkın atlar
embriyo
Sokularak soğuğa ileri çıkışından
bir uzun saçlı yelkenin
notalara ayak atarken sihir
Şimdi nerede ağlıyor billûr
kanatırken son rüzgârın
sessiz kimliğini
cesedi tanınmayacak haldeyken aşkın
fincan
Kontrolden çıkmış aşk etkinlikleri
için baktığım yerlerden uzaklar
nasıl da köpük köpük
Zararına sevilmiş erkeklerden
geriye kalan diz çöküşler
eğeler törpüler zımparalar
hatırlıyorum o kadar ıssız değildi maceralar
transS
İğne kutusunda sweet dreams
sakallı kadınlar yorucudur
tedavisi imkansız küf ve falçata
Cerrah seni sevmiyor o çok kötü
plastik örtünün altında duruyor
olmasın kanlı kız, kanlı şamata
bisturinin ucundan üflüyorlar onu yeniden hayata