En büyük mecaz, kainattır.
Hakikat´in peşinde döner durur.
Leyla, minicik busesinden tecrid edilmiştir ve güzelin kendisinden daha fazla sevilmiş...
Sanat bir mecaz, ilim bir mecaz...
Teknik, mecazın bir başka tecellisi.
Mecaza duyulan sevda yüzünden, gecenin siyah ipliği, iğneden geçemez ve lügatler, imbiği damıtır da kelime geçemez.
Kimileri mecazı, mecaza yakışan bir tabiatle değil, kendilerince aramak istediler. Belki bu yüzden iptal ettiler alfabeyi; mecazı anlamadılar, mecaz yoluyla ulaşılacak gerçeği arayamadılar.
Halbuki... biz de bir mecazdık, orijinal nefesli. Her nakış, her insan, her nüsha, ilk ve tek mecaz. Yorumda emsali olmayan.