´´Son bir iki yıldır, çok anı yayımlandı. Bu kervana mı katılmalı, benim de tuzum olsun diye, yoksa başka -ne gibi?- bir zamanı mı beklemeli. Bilemedim. Hele bir dursun bakalım. Bazan kuşkuya düşüyorum. Diyorum ki, anı böyle yazmamalı/mı. Ben yaşadıklarımı yazıyorum. Ben böyle biriyim. Şimdi oldukça duruldum ama, çok deli doluydum. Sevinçli -neşeli başka bir şey- çok dobra dobra, çok dışa dönük görünen bir içe dönük -bunu hep söylerim- biriyim. Elli iki yıldır yazarlık yapıyorum. Nasıl? İşte bunu yazmak istiyorum ben de. Nasıl biriyim. Neler yaşadım, neler gördüm, neler öğrendim/öğrenemedim, toplumum bana ne verdi, ne kadarını eksiğiyle fazlasıyla, ne kadar anladım.
Anılar yazarken, çok dikkatli olmak gerekir. Anılar bizim yaşamımızın, yaşadığımız çağa nasu-ıl baktığımızın, nasıl katıldığımızın aynası.
Ben anılarımı yazayım artık. Böyle olmayacak.´´