İspanyol tarihçi Joseph Fontana alışılagelmiş Avrupalı tarih anlayışını tersine çeviriyor. Fontana?ya göre Avrupalılar kendilerinin özel ve üstün bir kimlik sahibi oldukları yanılgısı içindedirler ve kendilerinin yarattıkları kimliği yüceltmek hakkına sahip değildirler. Yazar bu yanılgıda ısrar edilmesi ve resmi Avrupa tarihinin kutsanmaya devam edilmesi halinde Avrupalı toplumların bugünü ve geçmişi anlamakta büyük ölçüde karmaşaya düşeceklerini ileri sürüyor.
Yazar kitabında, tarihe tuttuğu değişik aynalarla Avrupa tarih anlayışındaki yanlış ve çarpıtılmış kavramları teşhir ediyor ve ortak çarpıtmaların nasıl geliştiğini anlatıyor. Antik Çağın mirası, barbarlık, din, ortaçağ Hristiyanlığı, reform ve karşı-reform, mutlakçılık ve ilerleme düşüncesi gibi geleneksel kabulleri yeniden ele alıyor.