Daha ilkokuldayken, dedem Çamur Şevket´in manav dükkanında özenle dizdiğim elmalar ve müşteriye verdiğim fazladan para üstleri sayesinde, alnımın teriyle kazandığım aşırmacalardayken ellerim, kulağımı taktığım tabure sohbetlerinden kalına bir ´çenebaz çamur´ um...
Bunları bir kenara bırakırsak; esasında ben yalnızca,1954 Mart´ının bir sis çocuğuyum... Doyar mıyım ki zafere? Düşler görürüm ayak üstü... Şöyle bir estirdim mi rüzgarımı dağılır düşlerimin sisi...
Sokaktaki her tür insanla çok çabuk ilişki kurabilen ama hiç ´Dert Babası´ değil, külhanı tarafları çok, rap-rap konuşan bir Savaş Abi´dir... Yazdıkları, bazı çok bilge geçinen ama hep tek düze döktürenlerden çok daha insancıl, eğitici, bazen zalim, acıtıcı, çokça da keyif vericidir...