Gençliğinde Nakşibendi tarikatıyla tanışan yazar, bir yandan modern psikoloji eğitimine devam ederken öte yandan manevi bakımdan da kendisini bir eğitim programıyla yükümlü kılmış. Özellikle rüyalar konusunda çalışmaya ağırlık veren ve bir tür grup terapisi içinde grup üyelerinin anlattığı rüyaların anlamları ve işaretleri üzerine eğilen yazarın bu çalışmaları Çağrı ve Yankı kitabınını temelini oluşturmuş. Bu eserde yazar, derlediği rüyaları geleneksel psikoloji ve tasavvufun biçimlendirdiği dünyanın sembolizmi eşliğinde, bir ucu Jung psikolojisine diğer ucu simyaya kadar uzanan çeşitli izah şemalarıyla çözümlüyor ve çağdaş insanın idrakine sunuyor.