Halk müziğimizin hor görüldüğü sıralarda, batının ve doğunun enstürmanlarını birbirine kaynaştırarak özümüz olan türküleri geniş kitlelere sevdiren, farklı söyleyişi ile benimsedik büyük üstad Barış Manço´yu. Geniş yelpazesi, karizmatik kimliği, sıcak yaklaşımıyla 7´den 77´ye herkesin gönlünde taht kurmayı başaran Barış Manço, insanlık adına yaptıklarıyla, pek çok güzel sıfatlarıyla kendisini ifade etti.
Barış Manço, modern bir Evliya Çelebi, aynı zamanda ozan-baksı geleneğimizi devam ettiren çağdaş bir ´Türk ozanı´ idi. Kıyafetleriyle, ilginç takılarıyla, uzun saçlarıyla bizim bilidğimiz aşıklardan çok farklıydı. Bir diğer farkı da, elinde kopuz ve saz yerine gitar olmasıydı.. Buna rağmen insanlara türkülerimizi ve türkü formatındaki şarkılarını sevdiriyor; dilimizi, sözümüzü, ezgimizi benimsetiyordu. Barış der ki... diye başlayan dörtlüklerinde bir Karacaoğlan, bir Dadaloğlu oluveriyor; sevgiyi, dünyanın faniliğini, ilahi aşkı anlatırken de bir Yunus, bir Mevlana oluveriyordu.
Bu kitap, müzik dünyasında kendisini kanıtlamış olan Barış Manço´nun aşık edebiyatı içindeki yerini belirtmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu eseri okuduğunuzda onun çağdaş bir Türk ozanı olarak edebiyat dünyası içindeki yerini almayı hak ettiğini göreceksiniz.
(Arka Kapak)