Profesör Frank Thilly, Felsefenin öyküsü üst başlığıyla yazdığı kitabının ikinci cildinde, Rönesans´tan başlayarak günümüze dek uzanan modern felsefe tarihindeki kavramların ve düşüncelerin İzini sürüyor. Kitabı diğer felsefe tarihi kitaplarından ayıran en önemli özelliği. Thilly´nin yalnızca temel olarak kabul edilen akımları ve düşünürleri değil, aynı zamanda kıyıda köşede kalmış, belki anlaşılmamış, kısık sesli düşünceleri de felsefe tarihinin enkazından günışığına çıkarıyor olması. Felsefe tarihi gibi karmaşık bir konuda, felsefi düşünceye henüz ilgi duyanların bile kolaylıkla, sıkılmadan okuyabilecekleri bir dille yazılmış bu kitapta, Thilly düşünürlerle adeta sohbet ediyor, farklı zamanlarda yaşamış düşünürlerin birbirleriyle sohbet etmelerini sağlıyor, onlarla birlikte yeniden düşünüyor ve düşünmeyi öğrenmemiz için elimizi tutuyor. Onun sayesinde, tarihin derinliklerinde kaybolmadan günümüz düşüncesinin kökenleriyle tanışıyoruz.
Felsefi sorgulamaya yeni başlayanların yanı sıra, bu sohbete dahil olmak İsteyenlerin de okuması gereken bir eser Felsefenin öyküsü.
Felsefi dizgeler kişisel, tarihsel ve kültürel bir boşlukta yer alan zihinsel etkinliğin ürünleri değildirler; tersine bireysel felsefi dehaların başanmiarıdır, ki yalnızca yazarlarının huy ve kişiliklerini değil, ama benzer olarak içinde yaşadıkları kültürel, tarihsel ve felsefi ortamı da yansıtırlar.