´´Buzul Çağının Virüsü´nde Bener´in ustalığının yeni bir aşamasına tanık oluyoruz. Yazar bu yapıtında alışılmış anlatım kalıplarını kırarak yaşamayı kısıtlayan bütün koşullara ve olgulara karşı dilin coşkunluğunu ve yoğunluğla meydan okumaktadır. Bener´in ince alaycılığı da anlatımın şiirselliğine ayrı bir boyut kazandırmaktadır. Buzul Çağının Virüsü´nün Türk edebiyatında seçkin bir yeri olacağına inanıyorum.´´
- Cevat Çapan-
´´Faulkner´ın söz kurpiyeliği çağrıştıran örtük bir kurgulama ile ´öykü´lerini dağıtıyor, topluyor Bener bu romanda. İmbikten geçirilmiş, eleyerek kayda geçirilmiş bozbulanık, bir o kadar da saydam bir panorama getiriyor Buzul Çağının Virüsü: Son 40 yılın Tükiyesi, taşra(lar), kırık umutlar, deccal, direniş, yayı gevşetilmiş tutkular, kırık yaylar, tam bir hüzün konçertosu. Bu zorlu romanın konfeksiyon tipi okuru terleteceği açıktır. Ama, yazınımızın en usta işi örneklerinden birini, hele bir de güzelim bir aşk romanıysa bu , geri dönene okumak da yabana atılacak bir keyif değildir.´´
- Enis Batur-