O gün İstanbul´da poyraz çok sertti; Sarayburnu´nu dönüp Haliç´in güvenli sularına girebilmek marifet gerektiriyordu. Çift direkli yelkenlinin kaptanı zarif bir yelken manevrasıyla bu işi başarınca kazasker kaptanı yanına çağırttı, bir kese para sıkıştırdı eline... Bu haberi 1849 tarihli bir gazeteden alan Wolfgang Müller-Wiener, bir görüp bir daha ayrılamadığı İstanbul Limanı hakkında yıllar boyu süren araştırmasında böyle binlerce renkli ayrıntıyı bir araya getiriyor. Bildexicon zur Topografie Istanbuls adlı çok önemli kaynak kitabın da yazarı olan Müller-Wiener, efsanevi Byzas´tan bu yana İstanbul´daki irili ufaklı limanları, tersaneleri, rıhtımları ve iskeleleri inceliyor. Limandaki yüzlerce tekne, kalyonlar, kadırgalar, kökeler, mavnalar, Pazar kayıkları, yandan çarklılar, Boğaz vapurları onun hikâyesinin bir parçasını oluşturuyor. Bizanslılar, Pisalılar, Cenevizler, sonra İngilizler, Fransızlar, Hollandalılar, Amerikalıların yanında kaptanlar, gemiciler, hamallar, forsalar, yetmiş iki milletin tacirleri bu liman kentindeki canlı faaliyetin içinde yer alıyorlar. Müller-Wiener Roma´dan Bizans´a, Osmanlı´ya ve Cumhuriyet´e İstanbul´da limanın ve denizciliğin gelişmesini anlatıyor.