`Bazı şiirler birden geliyor. Yoğun bir yaşantı birikimi sonucunda, neredeyse fışkırıyor. Böyle durumlar için, şiiri `hazırlamak` sözü anlamsız kalıyor. Çünkü şiir hazırlanmış olarak geliyor zaten. Yaşamların,okumaların, düşünmelerin, söz konusu şiirle doğrudan ilgisi olmayan çeşitli biçim denemelerinin, bilinçli ya da bilinçaltı birçok süreçlerin sonucunda. `Bir Gün Mutlaka`, `Kör Bir` ,`Yeniden Hüzünle` , `Sana Seslenmek İçin`, `Beyaz, İpek Gibi Yağdı Kar, `Ne Yağmur...Ne Şiirler...` vb. genellikle uzun ve en çok sevdiğim şiirlerim bu türden şiirlerdir.
(...) Neredeyse organik bir patlama sonucunda ortaya çıkan bu türden, şiirler üzerinde sonradan değişiklikler yapmak da güç. O şiiri oluşturan duygunun `organikliği` ,`kendiliğindenliği` zedelenecekmiş gibi oluyor çünkü.`` (1981)
- Ataol Behramoğlu
Ataol Behramoğlu` nun Lotus ( Asya - Afrika Yazarlar Birliği) 1981 Edebiyat Büyük Ödülü verilen bütün şiirlerini bir araya getirecek kitapların birincisi olan bu ciltte şairin ilk şiirleriyle şu yapıtları yer alıyor: Bir Ermeni General; Bir Gün Mutlaka;Yolculuk, Özlem, Cesaret ve Kavga Şiirleri; Ne Yağmur...Ne Şiirler...