17 yaşımdan beri nereye gidersem yanımda götürdüğüm ajandalarım oldu. Aslında nereye gidersem sıkıntılarımı, buhranlarımı, hüzünlerimi de götürürdüm. Ajandam ise o en sıkıntılı anlarımda duygu ve fikirlerimi paylaştığım, hayatın anlamını sorduğum ve sorguladığım vazgeçilmez dostumdu. Kendime dost olmak, kendimi anlamak, bütün yaşadıklarımın anlamını bilmek için, günlüklerimi kullandığım ajandam, beni bana gösteren aynam oluyordu. Yapraklarında ben vardım. Yaşadıklarım, etkilendiklerim... Bir anlamda kendimi içinden çıkarıp karşıma alıyor, kendi kendime sohbet ediyorum.
Hayatım bir mektuptu.Okumaya çalıştığım bir mektup.beni etkileyen, sarsan,yaralayan, sevindiren herşeyi ajandalarımda kendimle paylaştım.Yüreğimi tanırsam, nelerden hoşlanıp neleri kabul ettiğimi öğrenebilirsem, bana beklenmedik bir darbe vurmayacaktı.