Ocak ayının yirmiikisiydi. Hava soğuk olmasına karşın, pırıl pırıl bir güneş vardı ve meteoroloji raporları önümüzdeki üç gün içinde kar beklenmediğini bildiriyordu. Herşey dağda yapacağımız inceleme için ortamın uygun olduğunu gösteriyordu. Öğleden sonra bir arazi arabasıyla yola çıktığımızda, hava hafif bulutlanmaya başlamıştı. Yaklaşık bir saat sonra beklemediğimiz bir durumla karşılaştık, müthiş bir tipi vardı dağda. Sürücümüz geri dönmenin veya devam etmenin çok riskli olacağını söyledi. Karar hemen verilmeliydi. Yakınımızda bulunan bir dağ köyüne sığınmamız kararlaştırıldı. Köy yakınlarındaki bir düzlükte durduğumuzda, tipi olanca şiddeti ile devam ediyordu. İndiğimiz yerde eski bir çeşme ve bitişiğinde sipsivri bir kaya vardı. Tipi içinde buzlarla kaplı kaya, kocaman bir insan heykelini andırıyordu. O anda etrafımızda birkaç köylü belirdi, şaşkınlıkla bize bakıyorlardı. Selamünaleyküm ve aleykümselam merasiminden sonra köye doğru yöneldik...