Soru sormaktan kaçınmak verilebilecek cevapların en kötüsüdür diyor bir yazar. Bu kitap dikkatli bir okura iyi sorular vadetmektedir. Sormaya başladığımız anda düşünmeye, düşünmeye başladığımız anda sormaya da başlamış oluruz. Elinizde tuttuğunuz kitabın bir amacı felsefe, antropoloji ve sair kültürel okumalara meraklı kişileri ruh sağlığı alanının kimi çetrefil sorularıyla buluşturmaksa, bir diğer amacı da mesleğin içinden kişilerin kafasını karıştırmaktır. Kitabın edötürleri, öznellik ve muğlaklığın öne çıktığı bir zaman diliminde bilimde kesin inançlılar a pek az yer kaldığı fikrindedir.
Bu kitapta yer alan makaleler pozitif bilimsel etkinliğin düşünce ve sosyal bilimlerden bağımsız ele alınamayacağını, kendi üzerine düşünme pratiği en gelişmiş tıp dalı olan psikiyatriden hareketle söylemektedirler. Bu makalelerde, yerleşik ruh sağlığı söylemine eleştirel bir bakış vardır, buradan sızan fikir insan tekinin biricikliğine, moleküllere indirgenemezliğine, zübde-i alem liğine delalet etmektedir. Bir bilim olarak psikiyatri; sosyal disiplinlere, düşünceye, sanat ve edebiyata yakın durabildiği ölçüde insana da yakın durmuş olacaktır.