Olayları yazmak, oldukları gibi değil ama kendimi de ekleyerek yazmak, olayları basitleştirmiyor; çok daha zorlaştırıyor. Jean Gino, İtalyada yolculuk kitabının başında bunları yazıyor. Belki de şöyle söylenmeli: Olaylar yolculuğuna eklenen kimlik, kimliği de etkileyip değiştiriyor; iç hesaplaşmayı hazırlıyor. Andre Malrauxnun insanlık hali serüveni yeniden yaşanıyor.
Benim düşünsel yolculuğumda kalkış noktası Sorbonnelu yıllar oldu: İdeolojilerin kurşun sessizliğinden farklı bir müziğe geçiş, öteki ile yaşanan ferdiyetçilik ve bir yol haritası;
GERÇEKÇİ OL, İMKANSIZI İSTE ya da ferdiyetçiliğin öteki adı...
Düşünsel yolculuğun varış noktası; Terminus ise belli değil ama, best seller bir dinazor olmayacağım kesin. Terminus, belki de, Kıbrısçasıyla Kopiaste: Otur ve paylaş; Kan, ekmek ve şarabı...