Bedri Baykam`ın 14. kitabı Binyıl Kırılması, üçüncü binyıla, 11 eylül New York terör eylemi ve Afganistan savaşıyla trajik bir giriş yaptığımız yeni dönemin umutlarına ve çelişkilerine varana kadar adım adım kültür tarihinin değişik anlarına ve yeni bilimsel çıkışın zenginleştirdiği yarınlara ışık tutuyor.
Dünyanın ilk aşk şiiriyle başlayan bu zaman tüneli yolculuğu, Nedim Gürsel`in romanlarının analiziyle Rönesans ya da İstanbul`un fethi gibi, 2. binyilın ortasının, en kaygan zeminli dönemeçlerinden geçerek, Fransız ihtilali üstünden Osmanlı`nın son dönemeçlerinden geçerek, Fransız İhtilali üstünden Osmanlı`nın son dönemine ulaşıyor. Genç Mustafa Kemal`in Cumhuriyeti kurarken, büyük askerliğinin yanı sıra, olağanüstü kültür devrimciliği ve büyük sanat aşkının ışık tuttuğu geçen yüzyılımız ise, 27 Mayıs 1960 devrimi ve 68 Yılların siyasi boyutun ötesinde, sanat ve düşünce hayatımıza getirdiği dinamizmle ciddi bir ivme daha kazanıyor.
Gerek Che Guevara ve Deniz Gezmiş gibi siyasi tarihin ikonları, gerek 60 ve 70`li yıllardanda tanıdığımız Komet, Erol Akyavaş, Erje Ayden, Ben Vautier gibi sanatçı portreleri, adım adım bu kronolojik ilerlemeyi renklendiren kişilikler oluyorlar. Baykam dünyaya açılan Türk sanatını, gerek kendi yaşanmışlıklarını ve manifestolarıyla, gerek Türk sanatının genel çehresi ve Dünya sanatı içindeki paralel kıyaslamalı değerlendirmeleriyle gündeme getiriyor. Yazarın yılardır dünyada sürdürdüğü Batılı sanat kurumlarının önyargısı ile ödünsüz mücadele tavrı, binyıl sonunda uluslararası sanat düzeninin bienalleriyle ve küratörleriyle oluşturduğu yeni yerleşik düzenin bir genel sorgulamasını da gündeme getiriyor.
Kitabın son bölümü ise yazarın toplatılan ve ancak Kasım 2001`de özgürleşen bestseller Kemik romanından çıkış yaparak gelmekte olan yeni dönemde sanat ve bilimin muhtemel ilişkilerini irdeliyor. Teknolojik ilerlemelerin insanın yaşam süresini ve beyin kapasitelerinin yeterliliğini sorguladığı bu bölüm, gelecek hakkında gerçeküstü veya bilimsel öngörülü tatlar içeriyor. Baykam`ın bir arada gerçeküstü veya bilimsel öngörülü tatlar içeriyor. Baykam`ın bir arkeolojik kazı gibi yürüttüğü bu zaman içinde seyahat, Floransa`dan Paris`e, Havana`dan İstanbul`a, New York`tan Ankara`ya uzanan bir uzun hat üstünde, dünyanın değişik dönemleri, coğrafyaları ve gerilimlerini sürükleyici bir üslupla okurlarına gayriresmi bir Dünya panoraması olarak taşıyor... Binyıl Kırılması, Amerikan rüyasının tosladığı büyük duvarla beraber genleşmesini tamamlayan ve iki farklı dünyayı ayıran yeni sınırların da altını çizmiş oluyor... Baykam`ın, Yeni İzlenimcilik adını verdiği binyıla geçiş dönemi tüm hızıyla sürüyor.
(Arka Kapak)