Aşkla çıkılan basamakların hep daha ötesi vardır. Bakü`de Neşriyat denilen Devlet Basımevi`nde çalışan, güzeller güzeli Tehmine ile yine aynı kurumun başk bir şubesinde çalışan, yakışıklı, çapkın, ama henüz olgun bir erkek bile olmayan Zaur, bir hafta sonrası yaptıkları plaj sefasından sonra bu aşk basamaklarını hızla çıkmaya başlarlar.
Çevrenin dedikodusundan kurtulmak için gittikleri Moskova`da, yüreklerindeki sevgi ve coşkunun doruğuna varmışlardır. Orada, kendilerine sanki gizli bir gücün dokunuşuyla bir kat daha yükselirler: Gerçekten beş katlı olan binanın altıncı katına yani. Böyle bir şey nasıl olabilmiştir ki? Birbirlerini büyük bir tutkuyla seven bu iki aşık neler yaşamışlardır?