Çağdaş Türk şiirinin önemli burçlarından olan Ebubekir Eroğlu'nun, insanın evrene ve kendine (ruhuna) bakışını yansıttığı şiirini, modern bir mistisizm olarak da algılayabiliriz. Berzah, şairin Kuşluk Saatleri ile başlayan, Kayıpların Şarkısı, Yirmidört Şiir ve Şahitsiz Vakifler'ler süren otuz yıllık şiir mecrasında uzun bir yolculuk...
eskilerin ırmak gibi şairleri vardı
şelale olup köpük köpük dökülen
nasip oldu bir ömür kıyılarında gezdik
eksilmeyen su nerden geliyor
merak ettik
gittiği yeri gözledik
bir onlar bir de -her devirde-
yakınlarından daha yakını
bulunduğu mekanda vaktin evladı
toprağı kımıl kımıl besledi de
bizim otlarımız bitti
azizim boşver
aradaki haşeratı
(Eksilmeyen Su Gazeli)
(Arka Kapak)
Tadımlık
GELECEK GÜNLERDİR BENİ YORAN gelecek günlerdir beni yoran dinginliğin bir yalan oduğu yerde herkes alışıyor çünkü sükûnun usul usul emilmesine altındaki konsolu güngörmüş kılan fotoğraflarda çocuklar durur içten bir kederi gizleyen gülümsemeyle yaşanıp geçmiş günlerin ha külüne katılır ha ateşine bugün de bir mumun tepesinde sallanıp çıkar aradan değil gördüğü mutlu bir hayâl gibi değil insanın yaklaştığı yere henüz varmadan tattığı bir tecrübe gibi değil uzak vakitler sökün eder ezer mahveder şimdileri gelecek günlerdir beni yoran