Kötülük her yerdeydi ama kimse nedenini bilmiyordu!
Bilinmeyen bir yerde, b,r örümcek gibi oturuyor; görünmez ağlar yaşamı sımsıkı sarıyor ve bu ağın üçlü düğümleri her yerde hissediliyordu. O kendini sonsuza değin insanlara yardım etmekle cezalandırmıştı. İnsanı sersemleten fikirlerle hayatın anlamsızlığına ve çalışmanın gereksizliğine ait bir sürü nutuk dinledi. Bir hayal uğruna ayaklanıyor, hayatta bir yerleri olmadığını görüyorlardı. Yaşam, boynundaki düğümü fazla sıkıyor, daha sıkı bağlıyordu. Şahlanmış fikirlerin kaprisli sıçrayışlarını izlemiyordu artık.
Olanaksız gibi görüneni istiyorlardı aslında; onlara göre olanaklı durum bir çoğunun zannettiği gibi olanaksızlar arasında değildi. Toplumsal bir sanrıydı. Birçok şeyin olanaksız sayılması ve gerçekler, bu sanrıları dönemsel kılıyordu.
Unutmak ve avunmak istiyordu, bilgi değil. Gereken sadece sakin bir köşe istediği zaman öpebileceği, ondan da her yönde karşılık görebileceği kadındı...