Neler görmüyorum ki? Her gün bu kadar insanın ölmesi tek başına yeterli değil mi? Sığırların mezbahaya götürülmesini gördünüz mü hiç? Ölümün kokusunu alıp nasıl böğürdüklerini duydunuz mu? Bazıları sürüden ayrılıp deli gibi koşuyor, ötekiler başlarını öne eğip gözlerinde iri yaşlarla yürümeyi sürdürüyorlar. (...)
Korkuyorlar ama henüz nedenini bilmiyorlar. Bugün bizim zavallı delikanlılarımız gibi, insanlar onlara o gözle bakıyor; üniformalarını giymişler, trenlere tıkılmışlar. Ne var ki onlar şarkı söylüyor, yüreklerini henüz korku sarmamış.
Bu roman öyle güçlü duygularla yüklü bir dünyanın kapılarını aralıyor ki okurlara... Karmaşık sorulara, hayal kırıklığına ve sevgiye davet ediyor sizi.
- L´Humatie-Eveleyne Pieiller-
Yunan Faulkner´i olarak nitelendirilen yazarın bu başyapıtına ilham kaynağı olan olaylar, o yıllarda Doğu Akdeniz´de yaşananları bütün açıklığıyla gözler önüne seriyor. Çağdaş Yunan edebiyatından eşsiz bir eser.
- Emmanuel Robles-