Bir şey yapması istendiğinde Katip Bartleby Yapmamayı Yeğlerim yanıtımı verirdi. Bu fısıltı zamanla, fırlatılıp atıldığımız bu dünyanın yüzüne karşı söylenmiş en şiddetli hayırlardan biri oldu.
Bartleby ve Şürekası, hiç yazmamış, bir noktadan sonra hem kendileri için hem de bir eylem olarak yazmanın olanaksızlığı fikrine varmış yazarların ve onlar üzerine yazmış başka yazarların dünyasında baş döndürücü bir gezinti.
Bu roman - deneme ya da belki küçük bir ansiklopedi - bir ömür boyu tasarlanmış ancak hiç yazılmamış, buna rağmen edebiyat denizinde yüzüp duran milyonlarca sayfanın labirentinde zevkli bir yolculuk.
Belki de, Vila-Matas´ın iddia ettiği gibi, yazmayı reddetmiş yazarlarda ve yazılmamış yapıtlarında izi sürülmesi gereken, gelecek binyılın edebiyatına dair bir ipucu. Yazarlık ve yazma kavramlarının belirsizleştiği dünyamızda, zorunlu bir okuma. Ve bütün bunların yanında, Bartleby sendromuna yakalanmış o muhteşem beyinlerin dünyasında verilen, sürprizlerle dolu, neşeli bir parti.