Bu çalışmamı, planladığımdan on beş gün geç bitirebildim. On beş gün, yazdıklarımdan ürktüm, daktilomdan kaçtım; sonra alıştım. Bir yirmisekiz/yirmidokuz nisanda önsöz yazıyorum. Bundan tam yirmi sekiz yıl önce, genç aydınların üzerine kurşun yağdırılmıştı ve aralarındaydım. Şimdi ben, yaşlanmış aydınlara ışın şiddeti yağdırıyorum.
Mağrurlar yere düşüyor ve düşkün sanılanlara onur ekliyorum. Neden yapıyorum, neden binlercesinin yıllarca saklı ayıbını gün ışığına çıkarıyorum, neden tek başıma aydın tarihinin altını üstüne getiriyorum: Bunu hep kendime soruyorum...
(Önsöz´den)