Helmut Uhlig, bu kitabında günümüz Avrupası`nın tarihsel izini sürüyor ve bu izleri netleştiriyor: Uhlig`e göre, dünyanın en eski uygarlıklarının beşiği ve Avrupa`nın Anasıdır Anadolu.
Uhlig`in geçmişe yaptığı bu gezi, bizi, Ana Tanrıça`nın her şeye damgasını vurduğu tarih öncesine götürüyor. Doğu-Batı Uygarlık Akımı`nın izleri, Efes`teki Artemis`ten Tanrı doğuran Meryem Ana`ya, oradan İç Anadolu, Mezopotamya ve Karadeniz kıyılarına kadar uzanıyor. M.Ö. 10 binli yıllar ile Milat arasındaki zaman diliminde Anadolu`da var olmuş uygarlıklar, Avrupa uygarlığını da biçimlendirmiştir.
Kuşkusuz Avrupa uygarlığı, Antik Yunan, Roma ve İncil`den de beslenmiştir; ancak bunların kökenlerinin de Anadolu`da olduğu unutulmamalıdır.
Uhlig`in bu kitabı, Avrupa uygarlığının dinden ekonomiye, ticaretten sanata dek tarihsel dinamiklerine ışık tutmaktadır. Uhlig`in, Avrupa`nın temellerini genişleterek betimlemesi, daha önceki inceleme biçimlerini değiştirmiş ve yepyeni görüşlerin ortaya atılmasına yol açmıştır.
Bu nedenlerden dolayı, bu kitap, Avrupa uygarlığının ve bunun Anadolu`yla ilişkilerinin anahtar kitabı niteliğindedir.
Tek bir Avrupa`ya doğru hızlı adımların atıldığı günümüzde, Avrupa`nın Anası: Anadolu, Avrupa`nın eşiğinde bekleyen/bekletilen Türkiye`ye, yani Anadolu`ya hem Avrupa, hem de kendisiyle ilgili tarihsel gerçekleri bir kez daha anımsatıyor.