Bu memlekette Abdülhamitin seveni de çoktur, yereni de. Bir kesim, her
türlü musibetin kaynağı olduğunu düşünür; imparatorluğun çöküşü ve hatta
geri kalmışlığımızın vebali ondan bilinir. Muhipleri ise, Ulu Hakanın her
şeyini mükemmel ve de kusursuz bulur. İki kesimin bu farklı
değerlendirmelerinin tek bir hedefi vardır; İttihatçılar Yerenlerin amacı
İttihatçıları aklamaktır. Sevenleri ise, tüm sorumluluğu İttihatçılara
yüklemenin bir taktiği olarak, yüceltirler de yüceltirler Abdülhamiti.
Yabancıların derdi ise başkadır: Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki emellerini
gizlemek, çevirdikleri türlü entrikayı örtbas etmek için yüklenirler de
yüklenirler Kızıl Sultana. Özetle, herkes meşrebine göre değerlendirir
Abdülhamiti Suçu başkasında arama tutkusu, nesnel bakışlara imkân
vermediği gibi, yapılan değerlendirmeleri de sakatlar.
Bu çalışma, hükümranlık sürdüğü tarihî dönemdeki siyasi koşulların
çerçevelediği nesnel, gerçek bir Abdülhamit portresi çizme iddiasını
taşımaktadır. Titiz araştırmacılığını yayımladığı çok sayıda kitabıyla
tescil eden Orhan Koloğlunun eseri, tarihî yanlışlıkları ve yanlış
anlamaları düzeltmekle kalmayacak, toplumsal davranışlarımızın birçoğunu,
bugün bile hükmünü sürdüren Devlet elden gidiyor!.. travmasını borçlu
olduğumuz bir tarihî dönemi aydınlatacak; İttihatçıları, Kemalistleri ve de
demokrasi tarihimizi daha iyi anlamımızı sağlayacak.