Keşke sesimi kanatlandırmak ve mırıltılarımı şarkılara döndürmek için burada olsaydın. Yine de yabancılar arasındayken görünmez bir dostun beni dinleyip tatlılık ve duyarlılıkla gülümsediğini biterek konuşacağım.
- Halil Cibran
Sana karşı taşmalarım - ne demek bu? Bütün bunlarla ne demek istediğimi gerçekten bilmiyorum. Ama senin sevdiğim olduğunu ve sevgiye saygı duyduğumu biliyorum. Şunu tamamen bilerek söylüyorum ki, aşk en azından büyüktür. Aşkın eşlik ettiği yoksulluk ve sıkıntılar sevgisiz zenginlikten çok daha iyidir. Bu düşünceleri sana itiraf etmeye nasıl cesaret edebiliyorum. Tanrı´ya şükürler olsun ki bunları söylemeyip yazıyorum, çünkü şu anda burada olsan, hemen geri çekilip uzunca bir süre senden kaçarım ve söylediklerimi unutuncaya kadar da beni görmene izin vermem.
..Güneş ufukta kayboldu, harika şekilli güzel bulutların arasından parlak tek bir yıldız belirdi, Venüs, Aşk Tanrıçası. Bu yıldızda bizim gibi aşk ve arzuyla dolu insanlar mı oturur acaba? Acaba Venüs de benim gibi mi ve kendi Cibran´ı mı var -kendi uzakta ama aslında çok yakında olan güzel varlık- ve acaba o da şu anda, ufukta titreyen alacakaranlıkta, alacakaranlığı karanlığın izleyeceğini ve karanlığı ışığın izleyeceğini ve günü gecenin izleyeceğini ve geceyi günün izleyeceğini ve sevdiğini görmeden önce bunun defalarca tekrarlanacağını bilerek ona mektup mu sezdirmeden ona yanaşıyor. O zaman o da elindeki kalemi alacak ve karanlıktan, bir adım kalkanına sığınacak: Cibran.
(May Ziyade´nin Cibran´a 15 Ocak 1924 tarihli mektubundan)
Hiçbir zaman bu kadar acı çekmemiştim, hiçbir kitapta bir varlığın bu çektiğim kadar büyük bir acıya katlanacak gücü bulacağını okumamıştım...
Bu acı büyük arınmadır.
(May Ziyade´nin Cibran´ın ölümü üzerine mektubundan.)
Bu mektup albümü Cibran´ın gizli duygularına tamamen yeni bir ışık tutmakta, yirminci yüzyılın en ünlü birkaç kitabının yazarının zihnine alışılmadık bir açıdan bakılmasını sağlamaktadır. Kitap Cibran´ın orjinal çizimleri ve mektup örnekleriyle zenginleştirilmiştir.
(Arka Kapak)