Aşk neydi sahi? Aşk diye birşey var mıydı? Varsa, başlangıcı ve sonu var mıydı? Yoksa aşkın adı vardı da kendisi yok muydu? Peki ya yaşadığımızı zannettiğimiz duyguların adı neydi?
Selen, bu duygularla boğuşurken psikolog olan Bahtiyar´a gönlünü açar. Aşka neden teslim olmak istemediğini bir tek ona anlatır ve geçmişiyle, geçmişte sakladığı acılarıyla yüzleşir.
Bahtiyar, yalnız adam. Dedesini ve ardından gece meleğin kaybettiğinden beri çok yalnız. Gece meleği sandığı Selen´e sadece onunla doktor hasta ilişkisinde kalmayı yeğlemektedir.
Ozan, bir garip aşık... Aşkı uğruna herşeyi göze alan uçarı çocuk. Ama onunda yüreğinde korkuları var. Babası gibi terkedilme korkusunu bir ömür yaşatmış içinde. Gelip geçici aşklara tutunamamış ama Selen´de demirli kalmış.
Bu kitapta herkese bir yerlerden aşk dokunmuş. Herkes bir diğer yanını ararken kendiyle yüzleşmiş ve aşkı tarif edememiş hiçbir mecnun. Belki de gerçekten aşkın adı vardı da kendisi kayıptır. Veya hayatın bir yerlerine gizlenmiş sahibini arıyordur.