Bu seste nereden geliyor şimdi, her yer neden karanlık ? Karanlıktaki sese koşuyorum. Fakat nafile, yok hiçbir yerde, yok. Nerdesin ? Tıkanmak üzereyim, nefes nefese kaldım. Bir bebek ağlaması bu, evet duyorum ama göremiyorum. Her yer karanlık, işte uzakta, çok uzakta birileri bana doğru gelmekte, bir bebek... Yoksa bu Adiloş bebe mi ? Burası Diyarbakır, ama nasıl olur ? Bebek mi beni çağıran ? Nasıl olur da konuşur ki bir bebek ? « Gel » diyordu. « Gel ne olursun gel, ışığın ile gel, güneş ol yine gel... »
Sıçrayarak uyandım. Neydi şimdi bu ? Nasıl bir rüya korku ile karışık bir bilinmezlik... İşte birileri beni çağırıyor, sanırım dün gece fazla kaçırdım şiiri.
Ahmed Arif miydi beni çağıran ? « Gel » diyordu sanki « Gel. Bu kadar çok seviyorsan ve görmek için can atıyorsan düşlediğin Diyarbakır'a gel o zaman » diyordu. Sonuçta bir rüyaydı ve uyandım. Hazırlanmam gerek, bugün yolculuk vakti.İki gün sonra okullar açılıyorve ben kokan şehri terkediyorum. En azından bir süreliğine...