Saz genellikle iki düzende çalınır: Aşık Düzeni ve Normal Düzen, Aşık düzeninde sanatçı yalnızca sapın yukarısındaki az sayıda perdeleri kullanır, çünkü, sadece alt tellerden değil, tıpkı ud ya da cümbüş çalarmış gibi, orta ve üst tellerden de yararlanır. Sapı avuçlar, elinden ve kolundan çok parmakları oynar. Normal Düzende ise parmaklar daha çok alt tel üstünde çalışır. Sanatçı bütün perdeleri kullanır ve bu yüzden el ve kol sürekli hareket eder. Günümüzde Arif Sağ gibi ustaların çabalarıyla Aşık düzeni hem gelişti, hem yaygınlaştı. Eskiden saz sanatçılarının hemen hepsi sazı normal düzende çalardı. Aşık düzenini yalnızca Aşık Veysel ve Kul Ahmet gibi halk ozanları ve Nesimi, Daimi, Dursun Cevlani, Ali Ekber Çiçek ve Feyzullah Çınar gibi, Aşık dediğimiz as sayıdaki yerel sanatçılar kullanırlardı. Bir saz meclisinde Veysel´e sorarlar: Aşık, saz çalıp türkü söylüyorsun, pek güzel, Gel gelelim, başkaları saz çalarken ellerini sürekli oynatıyor. Oysa sen bir yeri tutup bırakmıyorsun. Niye? Aşık yanıtlar: Doğru yeri bulmuşum bir yol, bırakır mıyım? Ötekiler hala benim bulduğum yeri arıyorlar.