Âşık olmak çok kolay.. Katil olmak da öyle... Ama âşık katil olmak hakikaten ayrıcalıklı bir durum.
O kadınsız ya da o erkeksiz hayatın bir anlamı olmadığına inanacaksınız, o sizin yanınızdayken içiniz içinize sığmayacak, onu düşünerek sokaklarda göğsünüzü gere gere dolaşıp odalara sığmayacaksınız, fakat bir vakit gelecek, gözünüzü kırpmadan onun canını alarak bu dünyada kendinizi yapayalnız bırakacaksınız.
İşte, bu öyle kolay değil.. İyi de, bu kadar aşk cinayeti neden işleniyor o zaman? Sadece bulvar gazetelerinin üçüncü sayfaları malzemesiz kalmasın diye mi? Yoksa bütün mermiler sakarlıktan mı hedefini buluyor? Ya da aşkın içinde zaten totaliter bir şiddeti barındırdığını, aslında âşık olduğunuz kişiyi sevmeye başladığınız andan itibaren aynı zamanda onu boğmaya da başladığınızı söyleyebilir miyiz?
Âşık Katiller Antolojisi adını verdiğimiz bu kitapta bu soruya tam 20 yanıt bulabilirsiniz. Ama küçük bir de uyarımız var; kitabın sayfalarını çevirirken lütfen dikkatli olun. Her okur, eh bir de sırılsıklam aşıksa, hiç ummadığı bir anda kazaya kurban gitme riskini sürekli içinde taşır çünkü...