Booker Ödüllü yazar Michael Ondaatje, hayal gücünün ve dilinin tüm zenginliğini ortaya koyan Anilin Hayaletinde, Sri Lanka tarihinin en karanlık dönemini ve 1980lerde yaşanan iç savaşı anlatırken o vahşetin içinde üç kişinin serüvenini izliyor. Hindistanın güney ucundaki, yüzyıllar boyunca kültürel gelişimlerin biçimlendirdiği Sri Lanka, yirminci yüzyılın sonlarına vahşi bir iç savaşla adım atmış, ülke kendi içinde paramparça olmuştur. Bu fırtının içine, Sri Lankada doğup büyümüş, İngiltere ve Amerikada öğrenim görmüş bir genç kadın, Anil Tissera adım atar. Adada hüküm süren organize cinayet salgınının nereden kaynaklandığını araştırmak ve resmi makamlarla işbirliği yapmak üzere bir insan hakları derneği tarafından adaya gönderilen genç kadın, adli tıp antropologudur. Araştırmalar başlar. Birbirine düşman üç gurubun; hükümet güçlerinin, ayrılıkçı gerillaların ve onların karşıtlarının eylemleri, kitle kıyımlarıyla, cinayetlerle çözümsüzce sürüp gitmektedir. Cesetler bulunur. İskeletler çıkarılır. Bu keşifleri izleyense, aşk, aile, kimlik, bilinmeyen düşman, saklı geçmişi ortaya çıkarmak arzusu üzerine kurulmuş bir öyküdür. Sri Lankanın gizemli manzarasını ve antik uygarlığını fon alan Anilin Hayaleti, yazarın şiirsel dilinin yanısıra bir serüven romanının sürükleyiciliğine de sahip