Devletsiz, efendisiz, patronsuz ve tanrısız saf toplum ideali , insanlık tarihi kadar eski bir zaman diliminden akarak günümüze kadar gelmiştir. Peter Marshall'ın anarşi ırmağı dediği bu uzun süreç bazen genişleyerek, bazen yeraltı sularına karışarak varlığını sürdürmüş, 1917 Ekim Devrimi'nde, 1936-1939 İspanyol İç Savaşı'nda çoşkun dalgalarıyla insanlığa yeni umut kapıları açmıştır.
Yaşadığımız döneme kadar genellikle Komünist Enternasyonel akımlarının ve devletli komünizmlerin gölgesinde kalan anarşist akımlar sendikal faaliyetlerde, kültürel akımlarda, feminizmle ekoloji hareketlerinde, pedagojiyle kitle psikolojisi alanlarında, bunlara ek olarak günümüzün küreselleşme karşıtı hareketlerinde varlığını hissettirmiş ve derin kökleri olan düşünsel zenginliğini her defasında sergilemiştir.
Peter Marshall, bu kapsamlı eleştirel tarih çalışmasında, anarşist fikir ve hareketlerin kökenleriyle günümüze kadar olan gelişimini izliyor. Proudhon, Kropotkin ve Godwin gibi kuramcıların yanı sıra Errico Malatesta ile Michael Bakunin gibi eylemcilerin görüşlerini, daha geniş kapsamlı anarşist geleneğin içinde ele alarak özgül tarihsel ve kişisel bağlamlarına yerleştiriyor.
Bu kitapta, geçmişten günümüze bütün anarşist akımların yanı sıra, Tolstoy gibi bir romancının, Gandhi gibi bir siyasetçinin birer anarsişt olarak çizilmiş portrelerini buluyoruz. 1968 Ayaklanmaları sırasında, anarşist sloganlarla öğretilerin, kitle hareketleri ve sendikal akımların içinde nasıl belirdiğini, gerçeklik kazandığını; Batı´da ise sağcı akımların anarşist düşüncelerden etkilenip nasıl bir anarko-kapitalist akım oluşturduğunu görüyoruz.
Anarşizmin Tarihi geniş, derin fikirler ve akımlar yelpazesine rağmen, temel amacından sapmadan, güncel sorunlarla ilgili pek çok çözümleme ve değer sunan bir anarşist geleneğin var olduğunu kanıtlıyor.