Son beş-on yıllık sürede alevilikle ilgili sayısız kitap yayınlandı. Ne yazık ki, bazı istisnalar dışında bu dökümanların ağırlıklı bölümü Alevilik Nedir sorusuna cevap olabilecek nitelikte değildir. Çünkü bu konuda yazıp konuşanlar, sorunun temelinde ekonomik çatışmaların, daha açık deyimiyle de (bu yazarların pek hoşlanmadığı) sınıflar mücadelesinin yattığını görmek istemediler. Ali, Hüseyin, Hallac, Nesimi, Şah Kulu, Bedreddin, Pir Sultan ve daha nicelerine methiyeler diziyorlar, ama onların yaşadıkları dönemi kabul etmeyip daha ileri bir toplum özlemi duyduklarını ve bunun için mücadele ettiklerini gözden ırak tutarak, sınıf ayrımı yapmadan herkesin kabul edebileceği soyut ve kimseye batmayan dikensiz bir ´Alevilik´ ortaya çıkarıyorlar. Bu yaygın, olumsuz şekillenmeyi reddetmek amacıyla bir taslak sunuyoruz.